neyimvarki
New member
Artvin’in Hopa ilçesinde 31 Mayıs 2011’de düzenlenen miting öncesi çıkan olaylarda yaşamını yitiren emekli öğretmen Metin Lokumcu ile ilgili 13 polisin yargılandığı davada mahkeme heyeti, aile avukatlarının yeniden keşif talebini reddetti. Karar duruşmasının görüleceği adliye çevresinde yoğun güvenlik önlemleri alındı.
Artvin’in Hopa ilçesinde çıkan olaylarda sıkılan biber gazı nedeniyle kalp krizi geçirerek yaşamını yitiren Metin Lokumcu’nun ölümüyle ilgili Hopa Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma kapsamında aralarında dönemin İl Emniyet Müdürü Muhsin Armağan’ın da bulunduğu 13 polis hakkında taksirle ölüme neden olma suçundan 6 yıla kadar hapis istemiyle iddianame hazırlandı.
10 YIL SONRA YENİDEN DAVA AÇILDI 2011 yılındaki mitingi öncesi çıkan olaylarda polisin sıktığı biber gazı ile fenalaşan, hastanede yaşamını yitiren emekli öğretmen Metin Lokumcu ile ilgili yürütülen soruşturmada 10 yıl sonra 2021 yılında dava açıldı. Taksirle ölüme neden olma suçlamasıyla 13 polisin yargılanmasına 21 Nisan 2021 tarihinde başlanırken, Hopa Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından kamu güvenliği gerekçesiyle Metin Lokumcu’nun ölümüne ilişkin duruşma Trabzon’a alındı.
YOĞUN GÜVENLİK ÖNLEMİ Karar çıkması beklenen bugünkü duruşma öncesinde sabah saatlerinden itibaren Trabzon Emniyet Müdürlüğü ekipleri adliye önü ve çevresinde yoğun güvenlik önlemleri aldı. 14’ÜNCÜ DURUŞMA BAŞLADI Trabzon 2'nci Ağır Ceza Mahkemesi'nde bugün görülen 14'üncü duruşmaya Metin Lokumcu'nun ailesi, avukatları, arkadaşları ve vatandaşlar katıldı. Duruşma öncesi adliye önü ve çevresinde polis ekipleri tarafından yoğun güvenlik önlemleri alındı. Mahkeme heyeti, duruşma salonunda yer kalmadığı gerekçesiyle birçok kişiyi duruşma salonuna almadı. YENİDEN KEŞİF TALEBİNE RET Karar beklenen duruşmada ilk konuşan Lokumcu ailesinin avukatı Meriç Eyüboğlu, “Biz maddi gerçeğe ulaşalım istiyoruz. Biz Türkiye’de bu kararların vermenin ne kadar zor olduğunu biliyoruz. Ama biz heyetinizden umudumuzu kaybetmedik." dedi. Savcının mütalaasına rağmen hukuki bir karar beklediklerinin altını çizen Eyüboğlu, "Bu kadar insan ‘Trabzon’da adalet var mı?’ diye geldi. Biz tüm rapor ve delillerin yeniden incelenmesini, mahkeme heyetinden bir kez daha keşif talebinde bulunuyoruz.” dedi. Eyüboğlu’nun yeniden keşif talebi, mahkeme tarafından reddedildi. "ADALETE İNANMAK İSTİYORUZ" Duruşmada söz alan Metin Lokumcu’nun oğlu Ulaş Lokumcu da şu ifadeleri kullandı: “Ben bugün buraya hazırlık yapıp, notlarımla geleyim istedim. Sonra vazgeçtim. Bu ülke için adalete inanmak istiyoruz. Bakın daha 2 gün önce Hopa’da gariban köylüyü ‘ormanlarını koruyor’ diyor öldürdüler. İşin arkasındakiler yargılanacak mı? Biz adalet istiyoruz. Babam eğitimciydi kimseye de bir şey yapmadı. Polis de yetiştirdi, savcı da yetiştirdi. Bizim onlarla değil, adaletle derdimiz var. Mütalaayı anlayamıyorum; deli saçması bir şey. Hukukun, adaletin sağlanması gerekiyor. Umarım vicdan ve mantık çerçevesinde karar verilir. Sizin dik duruşunuz olsun istiyoruz." DURUŞMAYA ARA VERİLDİ Lokumcu'nun ailesinin ifadeleri sonrasında duruşmada yer alan diğer avukatlar da konuştu. Duruşmada savcı, esas hakkındaki açıkladığı mütalaada yargılanan 13 polis için ayrı ayrı beraat talebini yinelerken, ifadelerin ardından mahkeme heyeti, duruşmaya ara verdi.
SAVCILIK BERAAT İSTEDİ Trabzon 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülmeye başlayan davada bugüne kadar 13 duruşma gerçekleşirken, geçtiğimiz 11 Haziran tarihindeki duruşmada savcılık yargılanan 13 polisin ayrı ayrı beraatını talep etti. Protestolarda polisin zor kullanma yetkisi olduğunu ve olay günü polisin uyarı yaptığını belirten savcı, Metin Lokumcu’nun ölüm nedeninin gazdan olduğunun ispatlanmadığını, mütalaada ölümün kalp krizi nedeniyle gerçekleştiğini ve bunun biber gazından olduğu anlamına gelmediğini ifade etmişti. Dava dosyasında bilirkişi raporunda olay günü Artvin, Bayburt, Erzurum, Erzincan, Kars ve Rize'den görevlendirilen polisler tarafından kullanılan gaz miktarına ilişkin ayrıntılar da yer alırken, savcı, İl Emniyet Müdürlüklerinden gaz miktarının tespiti amacıyla istenilen görev sonuç belgelerin bulunduğu raporda tam olarak kaç adet gaz kullanımına dair miktarın da tespit edilemediği belirtmişti. Davada süre taleplerini kabul eden mahkeme, duruşmayı 6 Eylül 2024 tarihine ertelemişti.