neyimvarki
New member
Eskişehir'de yaşayan Semih Söğütözü miyop rahatsızlığı nedeniyle kullandığı gözlüklerinden kurtulmak için gittiği özel bir hastanede göz içi lens ameliyatı oldu. Söğütözü, ameliyat sonrası bir gözünde görme yetisini tamamen kaybederken diğerinde ise yüzde 90 görme kaybı oluştu. Söğütözü ameliyatı gerçekleştiren doktora ve Eskişehir Tüketici Mahkemesi'ne tazminat davası açtı.
Eskişehir'de özel araçlarda makam şoförlüğü yapan Semih Söğütözü, 2021 yılında Ankara'da bir özel hastaneye göz içi lens ameliyatı olmak için başvurdu. Miyop rahatsızlığı nedeniyle gözlük kullanan Söğütözü, 6 aylık periyotlarla muayene olduktan sonra 2022 yılı Haziran ayında ameliyat oldu. Özel hastaneden aynı gün taburcu edilen Söğütözü'nde bir gün sonra net görememe ve ağrı şikayetleri başladı. Ameliyat sonrası olabilecek komplikasyonlar olduğunu söylenen Söğütözü, memleketi Eskişehir'e döndükten 5 gün sonra görmemeye başladı. Kontrolde, Söğütözü'nün sağ gözünün görme yetisini kaybettiği, sol gözünde ise yüzde 90 oranında görme kaybı oluştuğu belirlendi.
Ankara'daki özel hastane ve operasyonu yapan doktor hakkında suç duyurusunda bulunan Semih Söğütözü, hukuk mücadelesi başlattı. Gözlerindeki miyop rahatsızlığı nedeniyle gözlük kullandığını ve ameliyatla bundan kurtulmak istediğini belirten Söğütözü, "Gözlük kullanıyordum ve yola gittiğimde gözlükle alakalı bir sıkıntım yoktu. Birkaç kez lens takmayı denedim ama olmadı." dedi.
Ankara'da bir özel hastanedeki doktorla görüştüğünü ifade eden Söğütözü, "Bana göz içi lens önerdi. Otobüs ve minibüs kullanıyorum, uzun yola gidiyorum. Doktorum da bana, 'risk yok, 10 milyonda 1, 3 günde iyi olur, 5'inci gün işinin başına dönersin' dedi. Aynı anda iki gözümden de ameliyat oldum ve hemen çok kısa bir sürede taburcu ettiler." diye konuştu. Sabah kadar gözlerinde çok büyük bir acı olduğunu dile getiren Söğütözü, "Ertesi sabah gittiğimde kontrol edip, iyi olduğunu söyledi. Eskişehir'e geldim, 5 gün sonra sabah kalktığımda gözlerimin komple buğulaştığını fark ettim. Yanımda refakatçi olmadan hiçbir şekilde yürüyemiyordum. Amcamla beraber Ankara'ya gittim. Doktorumuza durumu anlattık, inceleme yaptı ve 'ilk defa başıma bu geldi' dedi. Doktora güvendiğim için ameliyat yaptırdım, 5'inci gün gözlerim hiç görmedi." dedi.
Artık çok sevdiği mesleğini yapamadığını ve özgürlüğünün elinden alındığını anlatan Söğütözü, "2,5 yıldır hem araç kullanamıyorum hem de hiçbir şey yapamıyorum. Ameliyatın başarılı gerçekleşmediğini tahmin ediyorum. Bu sebeple doktoru ve hastaneyi dava ettim." dedi.
Semih Söğütözü'nün başvurusu sonrası Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nca soruşturma başlatılırken Sağlık Bakanlığı Mesleki Sorumluluk Kurulu, operasyonu gerçekleştiren doktor Prof. Dr. N.Ç. hakkında bilirkişi rapor aldı. Raporda, ameliyat sonrası gelişen durumun (görme kaybı) bir cerrahi komplikasyon olduğu ve aynı seansta iki gözün ameliyat edilmesi ile ilişkisi olmadığı sonucuna varılarak "şikayete konu olan ameliyatın tıp kurallarına uygun olduğu" tespiti yapıldı. Kurul, Prof. Dr. N.Ç. hakkında tanı, tetkik, takip ve tedavisinde herhangi bir ihmali ya da kusurunun olmadığını belirterek soruşturma izni verilmedi. Semit Söğütözü kurul kararının ardından avukatı aracılığıyla Ankara Bölge İdare Mahkemesi'ne doktor hakkında soruşturma izni verilmesi için itirazda bulundu.
Sağlık Bakanlığı Mesleki Sorumluluk Kurulu'nca savunması alınan Prof. Dr. N.Ç., ameliyat sonrasında ilk günden beklemedik sorunlar çıktığını belirterek, "Her iki gözde yoğun reaksiyon oluştu. Tedavi edebilmek için oldukça yoğun bir tedavi süreci başladı. Hastada göz içi basıncını düşürmek için kullanabildiğim ilaç kalmayınca oral olarak kullanılabilecek gliserini zaman zaman kullandım. Tüm tedavilere rağmen hastanın sağ gözündeki kornea ödeminin devam etmesi üzerine sağ göze endotel nakli açından değerlendirilmek üzere bu alanda oldukça tecrübeli olan üniversite hastanesi doçentine danışarak hastayı yönlendirdim." dedi. TÜKETİCİ MAHKEMESİ'NE DE DAVA AÇTI Semih Söğütözü ayrıca ameliyatı gerçekleştiren Prof. Dr. N.Ç. hakkında Eskişehir Tüketici Mahkemesi'ne tazminat davası açtı. İlk duruşmada mahkeme, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'na dosyayla ilgili herhangi bir rapor veya ATK raporu alınıp alınmadığı, soruşturma izni verilip verilmediği, soruşturma izni verilmemesine yönelik davacı tarafça idare mahkemesine başvuru yapılıp, yapılmadığının sorulmasına karar vererek duruşmayı nisan ayına erteledi.