neyimvarki
New member
Adana’da yaşayan Cumali Özdemir, hobi olarak başladığı saat tamircliğini mesleğine dönüştürdü. İnternetten izlediği videolarla kendini geliştiren Özdemir, 23 yıllık memurluk hayatından istifa ederek kendine bir de dükkan açtı. Hobisini mesleğine dönüştüren Özdemir, uzun süre uğraştığı, tamirini yaptığı saatlerden çok keyif aldığını ifade etti.
Adana’da hobi olarak başladığı saat tamirciliğini mesleğe dönüştüren 45 yaşındaki Cumali Özdemir, antikaların da yer aldığı dükkanında işini severek sürdürüyor.
Özdemir, özel bir hastanede sağlık teknikeri olarak görev yaparken 10 yıl önce saat tamirciliğine merak sardı.
Bu konuda internetten videolar izleyerek evdeki saatleri tamir etmeye başlayan Özdemir, kendini her geçen gün geliştirdi.
Antika saatler de satın alarak bunların tamirini yapan Özdemir, zamanla bu işi mesleğe dönüştürmeye karar verdi. Bir süre sağlık memurluğuyla boş zamanlarında saat tamirciliğini bir arada yürüten Özdemir, iş yeri açmaya karar verdi.
Özdemir, 23 yıl sürdürdüğü sağlık teknikerliğinden istifa edip merkez Seyhan ilçesindeki Antika Çarşısı'nda dükkan açtı.
Antika saatlerin de olduğu dükkanında mesleğe dönüştürdüğü hobisini severek sürdürdüren Özdemir, internetten saat tamiri görüntülerini izleyerek kendini geliştirdiğini söyledi. Her saatin kendine has özellikleri olduğuna değinen Özdemir, uzun süre uğraştığı, tamirini yaptığı saatlerden çok keyif aldığını ifade etti.
Özellikle antika parçaları tamir etmenin kendisine huzur verdiğini anlatan Özdemir, "Vatandaşlar, dükkanıma 'atadan kalma' diye tabir edilen antikaları getirir. Artık kendileri kullanamadığı için satarlar. Biz onları alırız, bakımlarını yaparız." diye konuştu.
Özdemir, iş yerinde saat tamirinin yanı sıra çok sayıda antika saati de sergilediğini söyledi. İş yerine gelen müşterilerin saatlerce burada vakit geçirdiğini ve onlara antika saatlerin hikayesini anlattığını belirten Özdemir, şöyle konuştu: “Burayı görenler, kendilerini zamanda bir yolculuk yapmış gibi hissediyor. Gelip buraya baktığı zaman herkes kendisinden bir parça buluyor. Kimisi, 'nenemle, dedemle geçirdiğim günler aklıma geliyor' diyor. Kimisi rahmetlik anne babasından ve çocukluğundan bahsediyor. Çok değişik bir duygu, yaşamak lazım. Günümüzdeki hiçbir malzemede, elini attığın zaman onda bir yaşanmışlık hissetmiyorsun, tamamen soyut. Kalkıp da eskilerden bir şeyi eline aldığın zaman onun kendi dokusu, hissiyatı ve maneviyatı başka oluyor. Seni alıp başka diyarlara götürüyor resmen. Antika böyle bir şey. Eskiler her zaman ruha iyi geliyor.”
